Tanrılar Okulu Kitap Önerisi

Uzun süredir okumak istediğim kitaplardan biriydi.Bu kitap,tüm dünyada derin bir yankı uyandırmış,bildik değerleri alt üst etmişti.Ben de nihayet bugün itibariyle kitabı bitirdim.Yavaş yavaş notlar alarak okudum kitabı.Yani kitap,çerezlik bir kitap değil.Derin felsefi bilgiler içeriyor. 
Bu önemli kitap,İtalyan yazar Stefano D'Anna tarafından yazılmış.Kitapta kendi hayat hikayesini anlatmış.Kitap uzun süre tüm dünyada çok satanlar listesine girmiş.Kardeşiyle bu kitabın telif hakları yüzünden mahkemelik olmuş.2014 yılında  ise kanser hastalığından Stefano D'Anna hayatını kaybetmiş.
Kitabın dili bana ağır gelmedi.Fakat önemli ayrıntıları kaçırmamak için  iyice odaklanarak okumaya çalıştım.Biraz alıntılara yer vereyim okuyup okumayacağınıza siz karar verin isterseniz :)

-Bir insana ömründe en fazla bin defa dolunayı izleme fırsatı verilir, ama büyük bir olasılıkla bu insan, yaşamının sonunda onu bir kez bile izleme zamanı bulamamış olacaktır.
-Dışarıda karşılaştığın engeller içinde taşıdığın sınırlardır. Sen de korkuyu ve endişeyi yaratanlar bu olanlar değil, aksine bu olanları yaratanlar senin korku ve şüphelerindir.
-Bağımlı olmanın en kesin dışavurumu bir işte çalışıyor olmaktır.
-İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz.
-Başkalarına ve başkalarının mevcudiyetine ve yargılarına bağımlı olmaktan daha kötüsü yoktur. Tüm bunlardan kendini kurtarabilmek uzun bir hazırlık gerektirir. Kendini eğitmek zorundadır.
-Dünya çiğnediğin bir sakız parçasıdır, dişlerinin biçimini alır.
-İste, ama asla isteklerinin bağımlısı olma!
-Geleceği bilmek mi istiyorsun? O halde kendini bil!
-Para için endişelenme. Sen kendin için, kendi bütünlüğün için endişe duy. Para ihtiyaç duyulduğu anda sana gelecektir. Sen kendine güven, düşlerine inan, işte o zaman güzel bir hayat için gereken tüm paraya sahip olacaksın. En içten düşlerinin başyapıtı sensin.
-Dış dünya, senin içindeki yaratıcılığın sadece solmuş bir gölgesi, eşsizliğinin silik bir belirtisidir.

-En büyük devrim, tüm girişimlerin en büyüğü, hatta tek ve en anlamlı
olanı, kendini değiştirmektir.

-Bağımlı olmak, istem dışı bile olsa, her zaman kişisel bir seçimdir. Hiç kimse veya hiçbir şey, seni bağımlı olmaya zorlayamaz; bunu ancak sen yaparsın.

-Bir kişi yaşamındaki olayları değil, yalnızca onları göğüsleme biçimini değiştirebilir.

-Günümüzdeki çalışanların içinde bulundukları koşulların, eski dönemlerdeki köleliğin çağdaş bir uyarlamasından başka bir şey olmadığı anlaşılıyordu.
-Özgürlüğünü bir avuç uydurma gerçekliğin içine hapsettin. Sana dayatılan sahte uykundan uyanmanın, cehennem misali bir yaşam görüşünü bırakmanın artık zamanı geldi!
-Dreamer, "Yoksulluk, kişinin kendi sınırlarını görememesi demektir,"diye açıkladı. "Yoksul olmak, kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılığında kendi yaratıcılık hakkından vazgeçmesidir."
-Bir Okul düşledim Ekonomi ve ahlaki değerler, eylem ve düş, fmansal güç ve sevgi gibi daimi çatışma halindeki karşıtlıkları uzlaştırma konusunda yeni nesil liderler yetiştirecek bir okul..
-“İnsan, anladığı kadardır." dedi. "İnsanlar farklı anlama düzeylerine sahiptirler.
Aralarındaki gerçek eşitsizlik de budur!”

-Lafı hiç dolaştırmadan, doğrudan konuya girerek bana "Varlığını hafifletmek ciddi bir emek ister," dedi. "Bunun için ebeveynlerinin öğretmenlerinin, felaket tellallarının ve kıyamet habercilerinin sana dayatma yoluyla öğrettikleri her şeyi arkanda bırakman gerekir. Onlardan, kurbanlık bilincine nasıl düşüleceğini, nasıl sefil, yoksul ve hasta olunacağını öğrendik." Ardından, yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırarak ekledi,"Onlardan, ölmek için binlerce yol öğrendik. milyonlarca Uygarlığın doğuşundan beri bilinci perdelenmek suretiyle uykuya yatırılan insana, 'nesilden nesile kirlenme yolu ile', kendilerinin kıt ve sınırlı olduklarına körü körüne inanmaları öğretildi."