Kitap Önerisi Kurban Tuzağından Kurtulmak

Sosyal medyada okuduğum bu kitaptan bahsedince kitabı merak edenler oldu. Ben de kitap hakkında biraz yazayım istedim. Kitap,Diane Zimberoff''a ait. Yurt dışında saygın bir terapist. Bir çok eğitimi ve kitabı var. Türkçeye çevrilen tek kitabı bu maalesef :(  Herkesin kişisel gelişim kitabı yazdığı bir düzende bu insanların neden kitapları bizim dilimize çevrilmez ki?  Etrafta çok fazla çöp bilgi ve kitap var. Kitap,işlevsel olmayan aile yapılarında ortaya çıkan kişilik örüntülerinden bahsediyor. Kurban,zorba,kurtarıcı döngüsü sürekli tekrarlayan bir döngü olarak karşımıza çıkıyor. Kitapta hipnoterapiye de yer verilmiş. Bazen bilinçli zihinle sorunlarını çözmediğinizde bu tekniği kullanırsınız.
 Kitapta kendinizi fark etmek adına minik testler de mevcut. Vaka örneklemelerine de yer verilmiş.

Kitaptan alıntılar ise şöyle;
-Bilincimizde ne olup bittiğini hayatınıza çektiğiniz insanlara bakarak anlayabilirsiniz. Hayatınızda çok fazla kurban varsa bir kurtarıcı olduğunuzdan emin olabilirsiniz.
-İşlevsel olmayan ailelerden gelen kişiler,huzurlu ve sakin anların tadını dahi çıkaramazlar,çünkü hep kötüyü bekledikleri için mideleri düğümlenmiş gibi hissederler.
-İşlevsel olmayan ailelerde bir sonraki adımı kimse göremez. Belirsizlik vardır. Kişiler ne kendine ne de başka insanlara güvenir.
-İşlevsel olmayan ailelerde çatışmalar çözümsüz kalır.
-Kurban için her olay bir krizdir. Denizin ortasında deliklerinden su alan bir teknededir ve kurban delikleri kapatmak yerine sürekli suyu boşaltır.
-Kurban rolündeki kişiler bahanelere sığınır sonra suçlamaya geçer ve en son olarak da çaresizlik duygusuna girer.
-Kurbanlara yakından bakıldığında,aslında baştan beri hiç olmaması gereken büyük engelleri kendilerinin yarattığını,sonra da onları nasıl zorluklarla aşmış gibi göründüklerini fark edersiniz.
-Her kurban ilişkisinin altında yatan temel dinamik,çaresizlik ve yetersizlik duyguları yüzünden birbirini suçlayan iki kurbandır.

-Kurban,karşıdaki kişi onu ne kadar severse sevsin,onun kendinin reddedileceği durumları yaratır.
-Kurbanın ilişkilerinde ani değişiklikler yaparak kurtarıcı ve zorbaya dönüşmesi de kendine has özelliklerdendir.
-Kurtarıcı,ihtiyaç duyulmaya yoğun ihtiyaç duyan son derece bağımlı kişiliktir.
-Gerçek sorumluluk ve kurtarıcılık birbirinden farklıdır. Kurtarıcı başkalarının sorunlarını üzerine alarak güce ulaşmaya çalışır.
-En tipik kurtarıcılardan biri'kendini feda eden anne''rolüdür. Kurtarıcının 'herkes bana ihtiyaç duysun ihtiyacı inanılmaz boyuttadır.
-Zorba,kurbanın kendini diğerlerinden aşağıda,çaresiz ve kontrolden çıkmış hissettiği için sağa sola saldıran yönüdür.
-Boş bir kuyudan su çekemezsiniz,içimizde kendimize karşı nefret ve güvensizlik olduğunda,başkalarına sadece onları verebiliriz.
-Birçok insan,hayatlarında aksi halde sıkıcı görülebilecek boşlukları dram ve kaosla doldurmaya çalışır. Drama bağlı olduklarından onu yakınlıkla karıştırırlar. Aslında gerçek yakınlığı engelleyen bu bitmeyen dramdır.
-Kurtarıcının dışarıdan ''Ben her şeyi hallederim''halinin altında kurban yatar.

-İnsanlar kocaman mıknatıslar gibi bilinçaltında neye ihtiyaç duyuyorlarsa onu çekerler.
-Birçok çocuğun cinsel olarak taciz edilmesine sebep olan ''kurban programlaması''dır.
-Aslında hepimizi üzerinde bize nasıl davranılması gerektiğini gösteren sweatshirtler var. Bazılarının üzerinde''vurun bana''bazılarının ise ''ben saygıya değerim''yazıyor.
-Aile içi şiddetle karşı karşıya kalmış herkes acıya bağımlılığı bilir.
-Kurban üçgenindeki kişiler gerçek sevgiyle karşılaştıklarında onu tanıyamazlar.
-Korkularımıza odaklanmak,bir hücreyi bir mikroskobun altında incelemeye benzer. Asıl olduğunda çok büyük görünür. Korkuya ne kadar odaklanırsak,o kadar gerçek olur.
-Terapi,enginarın kabuklarını soymak gibidir. Dış kabukları soydukça uğraşmanız gereken yeni bir katman çıkar. Yaprakları dikenli olabilir. Bütün katmanları soyduktan sonra enginarın kalbine,yani gerçek olduğunuz kişiye ulaşırsınız.
-Kurban oyununu oynamaya bağımlı aileler elektrikli süpürgeye benzer. Herkesi kendi oyunlarına çekmeye çalışırlar. Oynamazsanız otomatik olarak sizi ''kötü adam''ya da zorba rolüne sokarlar. Oynarsanız da sonunuz yine aynı olur.
-Alışkanlıkları değiştirmek için bilinçli zihni kullanmak,elektirik sorununuz çözmek için su tesisatçısını çağırmaya benzer,işe yaramaz.
-Suçluluk duygusu cezayı kendine çeker. Suçluluk,kurban üçgeninde temel silah olduğu için,kişinin kendisine verdiği ceza genellikle hastalık olur.
-Kendini sevmek,bencillik değildir. İnsan kendini ne kadar severse,diğerine de o kadar sevgi verir.
-İnsan zihni,düşünebildiği ve inanabildiği her şeyi başarabilir.
-Mucize,suyun üzerinde yürümek değildir. Mucize içinde bulunulan anı derinden yaşamak ve gerçekten hayatta olduğunu hissetmektir.

 Kitabı okumayı düşünmeyenler için de bir özet olsun istediğimden biraz uzun tuttum yazıyı. Umarım siz de keyifle okumuşsunuzdur. O zaman bu tuzaktan kurtulmak için kollarımızı sıvayalım değil mi?