Bloga farklı bir yazı yazmayı düşünürken birden rotamı değiştirmeye karar verdim.Bunun nedeni ise İzmir depremi ile ilgili yaşadığımız sıkıntılı günlerde yapılan abartılı kutlamalar ve görseller...
Bu yazıyı sadece bir insan olarak yazıyorum danışman kimliğimle değil. Biz çocukken komşumuzun evinden bir cenaze çıksa bir hafta televizyonu açmaz ve yüksek sesle kahkahalar atmamaya özen gösterirdik. Çünkü yas yaşayan bir ailenin acısı varken ona saygı duymamak,durumunu yok saymak doğru değildi sosyal öğretiye göre...
Tabi ki hayatta sadece acı yok .Deprem olduğunda belki de sizin için çok müjdeli olan bir haberi aldınız,belki önemli olan bir kutlamaya katılmak zorundasınız. Katılmanızda hiç bir sıkıntı yok, o anı yaşayın ama lütfen bunu çarşaf çarşaf sosyal medyada yayınlamamaya,mutluluğunuzu sükunet içinde yaşamaya gayret edin. O insanlara maddi,manevi destek veremiyorsanız en azından bunu deneyin.
Eğer istekliyseniz,gönüllüyseniz de önemli bir yardımlaşma kuruluşumuz olan AKUT aracılığıyla depremzedelere katkı sağlayabilirsiniz. Ben de ihtiyaç duyanlar için ücretsiz online psikolojik destek vermeye hazırım. Benimle iletişime geçmek için : yurdaasli@gmail.com adresine mail atmanız yeterli.
Güzel ülkeme ve İzmir'e geçmiş olsun diyor,daha güzel günleri yaşayabilmeyi umut ediyorum...
Reviewed by Yurdagül Çelik
on
Kasım 02, 2020
Rating:
Çeşit çeşit insan var sosyal medyada. Herkesi rapta zapta alamayız maalesef. Takip etmeyiz okyr biter. O tip insanların az olduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSilNacizane minik bir hatırlatma benimki.Ola ki insanlar farkında değildir diye iyi niyetli düşündüm.Eskiye oranla bu tür değerlerin zayıfladığını düşünmekteyim.
SilSevgi ve saygılarımla :)
Ailelerine de sabırlar diliyorum.
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin...
Yurdagülcüğüm, hislerime tercüman olmuşsun. Büyük bir ihtimalle insanları kırmak istemediğinden ayrıntı, örnek vermemişsin, bunu da anlıyorum. Ben zaman zaman blogda bu yüzden çok kişiyi kırıp, döktüm. Bilen, hatırlayan bilir ama o eskilerden pek kalmadı. Yani 2009, 2010 filan yılları belki senle daha tanışmıyorduk bile. Mesela kimse 29 Ekim'i kutlamazdı...evet evet şaşırma, bir ben, bir de iki, üç kişi kutlardı. Dün İnstagram'da kafalarında siyah, sivri cadı şapkasıyla bizim kültürümüzde, geleneğimizde ve adetimizde olmayan Cadılar Bayramı'nı kutlayan bir arkadaşımı gördüm, çok da severim yeminle çok severim. Sevmediğim biri değil, şimdiye kadar da aramızda hiç bir şey geçmedi olumsuz anlamda. Hadi onu da anladım çünkü yurt dışında...başka ülkede. Yılmaz ÖZdil geçenlerde bu konuda yazı yazmış...herkes çok mutlu, herkes gülüyor...bana sahte geliyor...bizler de OTOMAT ROBOT gibi beğene basıyoruz ben sıkıldım bu durumdan. Bu konuda bir yazı yazacağım ve İnstagram'dan ayrılacağım zaten sevmezdim yayınevi mecburen açtırmıştı. Dilerim bir sorun çıkmaz onlarla ....çıkarsa da kapatmam ama paylaşım yapmayacağım.
YanıtlaSilHiç kimseyi hedef almadan bir hatırlatma yapayım dedim.
Silİnsan olmayı unutmadığımız ve insani değerleri yaşattığımız günlere ulaşabilmek dileğiyle...
Güzel ve ayrıntılı yorumun için ayrıca teşekkür ederim Müjde abla :) Sevgilerimle :
Duyarlılığınız için teşekkürler Yurdagül hamimcim...sevgiler
YanıtlaSilBen de de kocaman sevgiler :) Teşekkürler :)
Sileveey saool :)
YanıtlaSilTeşekkürler Deep :)
Silİnsanlar çok değişti. Bir kaç kişi bile olsa bunları yapanlar sayılarının artma riski çok yüksek. Acıya empati duymak her insanın içinde olması gereken saygıyla alakalı bir konu ama bazı insanlarda bu çok uzak. Allah rahmet eylesin kaybedilen her can bizimde canımız.
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin.Diyecek fazlaca da söz bulamıyorum :(
SilHerkese geçmiş olsun,çok sallandık..Yardımınız iyi fikirmiş,hayırlı olsun..
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilÖzel kutlama konusuna katılıyorum ama işi ile ilgili sosyal medyada paylaşım yapanlara bile saldırıldığına şahit oldum. İkisi de hatalı bence.
YanıtlaSilTabi ki denge şart. Sadırganlığı ben de doğru bulmuyorum...
Sil