Kitap Önerisi Körlük

 Kitabın yazarı Saramago, 1922 yılında Portekiz'de doğmuştur. Kitaplarının satış rakamı sadece Portekiz'de iki milyonu aşmış,yapıtları 25 dile çevrilmiştir. Din konusundaki görüşleri nedeniyle yapıtları Portekiz hükümetince sansürlenmiştir. Bunun üzerine yazar,Kanarya Adaları''na yerleşmiş ve ölümüne kadar burada yaşamıştır.  Şöhrete ellili yaşlarında kavuşmayı başaran Samago, 1969 yılından ölümüne kadar Portekiz Komünist Partisi üyesi olmuştur. 63 yaşında hayatına giren bir gazeteciye aşık olmuş,onunla hayatını birleştirmiş ve bu durum eserlerini de etkilemiştir. Eserlerinde ülkesinin tarihini, mitleri ve gerçeküstü betimlemeleri kullanan yazar,pek çok ödüle layık görülmüş.1998 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olmuştur. 18 haziran 2010 tarihinde hayata gözlerini yuman yazarın kitapları okuyucuları tarafından büyük ilgiyle okunmaya devam etmektedir.

Bilinmeyen bir yerde adları bilinmeyen insanlar ani bir şekilde kör olmaya başlar. Bu,bulaşıcı körlük toplumsal yaşamı da bir vahşete dönüştürmüş, duruma dair umut kırıntılarını da bir kadın tek başına üstlenmiştir çünkü bir tek o kör değildir.

Kitapta altını çizdiğim bazı alıntılar şöyle;

-Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. Gören körler mi? Gördüğü halde görmeyen körler.

-Tam anlamıyla insan gibi yaşayamıyorsak, en azından tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamak için elimizden geleni yapalım.

-Belki hepimiz yaşayan körleriz. Bazı şeyleri gözümüz görüyorken göremiyoruz. Etrafımızdaki olan biteni görmek için bazen kör olmak lazım.

-Verilen sözler her zaman tutulmaz, bunu kimi zaman zayıflığımızdan, kimi zaman da bizi aşan, hesaba katmadığımız bir gücün zorlamasıyla yaparız.

-Öldü, işte o kadar, neden öldüğünün önemi yok, bir insanın neden öldüğünü sormak saçma bir davranış, ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır, Öldü.

-Çok tuhaf bir yaratıktır insanoğlu, nice önemsiz nedenle korkunç uykusuzluklar çeker de, savaş arifesinde mışıl mışıl uyur.

-Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız.

-Vicdanımızı giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna buladık, bu da yetmiyormuş gibi gözlerimizi içimizi gören birer aynaya dönüştürdük , sonuçta gözlerimiz ağzımızla inkar etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.

-Körler ülkesinde tek gözlüler kral olur.

-Konuşma, dedi doktorun karısı yumuşak bir sesle, hepimiz susalım, sözlerin işe yaramadığı anlar vardır, keşke ben de ağlayabilseydim, her şeyi gözyaşlarımla söyleyebilseydim, anlaşılayım diye konuşmak zorunda kalmasaydım.

-Her zaman kolayca açıklanamayacak bazı davranışlar vardır, hatta kimi zaman kendinizi zorlasanız da açıklayamazsınız.

-Bir gün, bu dünyada artık yararlı hiçbir şey yapamaz hale geldiğimizin farkına vardığımızda, yaşamımıza son verecek kadar cesaretli olabilmeliyiz.

Ciddi bir toplumsal eleştiri içeren distopik,ödüllü romanın filmi de var. Kitabı okuduktan sonra filmi izlemenizi tavsiye ederim. Film biraz daha analitik kalsa da kitaba bağlı olarak aktarılmaya çalışılmış. Kitabı okurken iliklerinize kadar o duyguları hissedecek,betimler sayesinde orada olduğunuzu hayal edebileceksiniz. 

Kitaba dair bulduğum en iyi yorumlardan biri olan Ünsal Ünlü videosunu da  sizinle paylaşmak istiyorum .Hem yazarın kişiliği hem de roman hakkında önemli ayrıntıları yakalayan bu yorumu kitabı ve filmi izledikten sonra izlerseniz size önemli bir katkı sağlayacaktır.  Yoruma dair link şu
Keyifli okumalar...