Kitap Önerisi Vulnus Kırılganlık Üzerine

 Gamze Hakverdi'nin doktora tezini,katılımcıların anlattıkları kırılganlık hikayeleriyle birleştirdiği bir kitap.

Kitapta toplumun kendi belirlediği ''ideal'' kavramına yakın  olamayan,kendi öznel yapısıyla çatışma yaşayıp kırılan insanların hikayelerine tanık olacaksınız.

Kimi zaman 25 yaşındaki bir gencin çıkmayan bıyığının sorun olması,kimi zaman sarışın olduğu için bir genç kıza düşük zekalı muamelesi yapılması,kimi zaman oturduğu yemekte çok yediği için kişinin yargılanması...

Sürekli bir tamlık arayışında içinde olan öznenin kendisini egemen öznelliğe çağıran bu buyruğa itaat etmesi,kırılganlığını bastırması,kültürel ideale yakınlaşması ve böylelikle tamlık,otonomluk ve egemen öznellik fantezisine yatırım yaparak.yeniden üretime katılması beklenir. Kişi, bu ''ideal'' bene ulaşmak istedikçe de hiç bir zaman o tamlığa ulaşmasına izin verilmez ne yazık ki...

Konuyla ilgili olarak kitaptan bir alıntı şöyle geçiyor;

''Ogden,1968 yılında yapılmış,algılanan boy ile güç arasındaki bir araştırmadan söz eder. Bu araştırmaya katılan öğrencilere sırasıyla bir doktora öğrencisi,öğretim görevlisi,doçent ya da profesör olarak takdim edilmiş ve boyunu tahmin etmeleri istenmiştir. Mr.England'ın boyla ilgili tahminleri statüye göre değişiklik göstermiştir. Ogden'e göre bu sonuçlar hiç de rastgele değildir. 1900'lü yıllardan beri iki adaydan uzun olanının Amerikan başkanı seçilmesinin tesadüf olmadığı gibi. Uzunluk,erkeklik demektir.Kadınların uzun,erkeklerin kısa olabileceği hakikatine rağmen,tüm uzun şeyler erkeklikle,kısa ve küçük şeyler kadınlıkla ilgilidir. Ogden,kendisi de uzun bir kadın olarak,kısa boylu erkek partnerlere sahip olmanın nasıl travmatik olabileceğini söyler. Bir çok akşamı kambur durarak,kaldırımın oyun kısmından yürüyerek geçirdiğini ve kendisini daha kısa göstermek için her yolu denediğini anlatır. Partneri kendisine sarıldığında hissettiği utancı dile getirir.

Bitirirken,sizden bir yaraya,gerçek bir yaraya baktığınızı düşünmenizi istiyorum. Gerçek bir bedensel yaraya baktığınızda aslında gördüğünüz nedir? Dikkatli bakıldığınızda göreceğiniz şey,deri bütünlüğünün eksikliğidir.  Yaranın kapanması kısmen derinin bütünlüğünün sağlanması anlamına gelse de kalan izler,derinin bozulmadan önceki haline asla yeniden dönüşemeyeceğini gösterir.  Bir yara izinin varlığını kabul etmek,onu tamamlamak için girişilen her çabanın aslında öznelliğin reddi olduğu hakikatini bilerek,eksikliği eksiklik olarak kabul etmektir.

İdeale ulaşma çabalarından ziyade kendi öznelliğimizle barışmak ve ateşkes ilan etmek,bizi kendi özümüze daha yaklaştıracaktır. Bu değişim,toplumların da yavaş yavaş revize olmasına  yol açacaktır.