Ebedi Barış Tiyatro Oyunu |
22.11.2024 tarihinde Devlet Tiyatroları oyunu olan Ebedi Barış adlı oyunu izledik. Oyun, üç köpek üzerinden sistem eleştirisi yapıyor. Anti terör timine katılabilmek için köpekler arasında üç aşamalı bir yarışma düzenleniyor. Aynı kafeste kalan köpeklerin yarışı kazanabilmek için çevirdikleri oyunlar, stratejiler göze çarpıyor.
Bu oyun, İspanyol yazar Juan Mayorga‘nın Immanuel Kant‘ın denemesinden yola çıkılarak yazılmış. Kitabı merak ettiğimiz için ertesi gün Kant'ın kitabını aldık. Gün içinde okuyup burada görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Edebi barış mümkün müdür? Kant, Hollanda'da bir handa mezarlık tablosu görmüş, tabloda gerçek barışın ancak herkes öldükten sonra mezarda gerçekleşebileceği anlamı taşıdığı kendisine söylenmiştir. Gerçekten Dünya üzerinde gerçek bir barış içinde yaşamak ütopik midir?
Kant,1795 yılında Edebi Barış Üzerine Tasarım adlı kitabında insanlar ve toplumlar arasında barışın nasıl gerçekleşeceğine fikirlerini anlatmıştır.
Geçmiş çağlarda Platon, adaleti merkeze almış, insan ve toplum yaşamında barışın sağlanmasında önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Bunun için de filozofların yönetici olması gerektiğini söylemiştir.
Thomas Hobbes, toplum sözleşmesinin hayata geçirilmesi gerektiğini, mutlak yetkileri elinde bulunduran bir erkin, toplumdaki huzur ve barışı sağlayabileceğini ifade etmiştir.
Farklı görüşlerden bir çok filozof ise din temelli birlikteliğin tüm toplumlarda barış ve huzuru getireceğini, özellikle Hristiyanlık çatısı altında toplanılırsa bu idealin olabileceği fikrini savunmuştur.
Kant ise barışın sağlanmasında dinsel ögelerin, politik gücün önemli olduğunu ama yetersiz kaldığını ifade etmiş, kalıcı barış için bazı önerilerde bulunmuştur. Evrensel barışı savunan Kant'ın önerileri şunlardır;
-İçerisinde gizlenmiş bir madde yer alan, gelecekte savaşa neden olabilecek bir anlaşma, barış sözleşmesi olamaz. Çünkü gizlenmiş madde, ilerde savaş unsuru oluşturabilir.
-Bağımsızlığını elinde bulunduran hiç bir devlet, başka bir devleti miras, takas, satış ya da hediye yoluyla elde edemez. Burada bir devletin başka bir devleti sömürge haline getirmesinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Devletler borçlu olsa dahi işgal edilemez.
-Sürekli ordular, aşamalı olarak tasfiye edilmelidir. Bu şekilde de askeri gücün, diğer devletler üzerindeki baskısı kalkmalıdır.
-Ülkelerin dış ticaret ilişkisinde başka ülkelere borçlanmasının önüne geçilmelidir. Bunu da devletler kendi içsel kaynaklarını etkin ve verimli kullanmasıyla başarabilir.
-Hiçbir ülke başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne ve yönetimine zorbalıkla müdahale edemez. Başka devletler, diğer ülkelerin iç işlerine karışamaz, çatışmalardan fayda sağlayamaz.
-Savaş kararı yalnızca olağanüstü, trajik ve acil bir durumda olabilir. Devletler, diğer devletlere karşı düşmanca tavırlar ve stratejiler izleyemez.
Immanuel Kant |
Ülkeler arasındaki kalıcı barışın nihai maddeleri ise şunlardır:
-Bütün ülkelerin sivil yasaları cumhuriyetçi olmalıdır. Bu anlamda halkın gücü önemli olmalı, nihai bir savaş ve barış kararı halka ait olmalıdır. Halk demokrasi gibi kendilerini yöneten aracılarla değil, yönetime doğrudan katılmalı, dilerse yöneticiyi değiştirebilmelidir. Temelinde yurttaşın olmadığı, cumhuriyetçi olmayan bir anayasada yönetim keyfi kararlar alabilir. Halkın onayı olmadan, yöneticiler önemli kararları alamazlar.
-Devletler hukuku hür devletlerden oluşmuş bir federasyona dayanmalıdır. Buna göre her ülkenin talepleri değerlendirilmeli, herkesin güvenliğini merkeze alan bir anayasa yapılmalıdır.
-Dünya yurttaşlığı hukuk oluşturulmalı, bu hukuk insan odaklı olmalıdır. Dünyanın uzak bölgeleriyle de barışçı ilişkiler kurulmalı, dünya yurttaşlığı olmalıdır.
Dünyanın bir parçası bile kendini diğer parçaya karşı üstün hissederse, gücünü büyültmek için elinden geleni yapar, fırsatları değerlendirir. Bu fırsat hiç bir devlete ya da topluma verilmemeli, denetleme mekanizmaları olmalıdır.
Kitap Önerisi |
Kitaptaki maddeleri kendi yorumlarımı da katarak yazdım. Yaklaşık 230 yıl önce yazılan bu eser, çok eleştiri almasına rağmen bence ütopik değil. Yeter ki devletler gerçekten gönüllü olsun ve istesin. Peki sizce evrensel bir barış ya da edebi bir barış bu dünyada mümkün mü?
Hiç yorum yok: